Siber Zorbalık: Çocuklar ve Gençler İçin Görünmeyen Tehdit
- Tıkladers
- 14 Mar
- 1 dakikada okunur
Siber zorbalık, internetin ve sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla birlikte hayatımıza giren ciddi bir problem. Birine ısrarla rahatsız edici mesajlar atmak, tehdit içerikli e-postalar göndermek, hakaret içeren yorumlar yapmak veya kişiyi istemediği içeriklerle karşı karşıya bırakmak… Bunların hepsi siber zorbalığın farklı yüzleri.

Ancak siber zorbalık, fiziksel zorbalıktan daha derin yaralar açabilir. Çünkü insanın doğrudan duygularını hedef alır. Üstelik zorbalık yalnızca okulda, sokakta veya belirli bir ortamda değil, internetin olduğu her yerde devam edebilir. Bu da mağdur olan kişinin kendini güvende hissetmesini zorlaştırır. Sürekli tekrarlanan zorbalık, bireyde umutsuzluk ve çaresizlik duygularına yol açabilir.
Özellikle çocuklar ve gençler, siber zorbalığa maruz kaldıklarında bunu aileleriyle paylaşmaktan çekinebilirler. Kimi zaman maruz kaldıkları kötü yorumları içselleştirerek kendilerini suçlu hissederler. “Belki de haklılar” diye düşünebilirler. Kimi zaman da ailesine durumu anlatırsa internete erişiminin kısıtlanacağından endişelenir. Sebep ne olursa olsun, bir çocuğun siber zorbalıkla tek başına mücadele etmesi zor ve tehlikelidir.
Bu yüzden ebeveynlerin dikkatli olması gerekir. Aniden ortaya çıkan kaygı, okula gitmek istememe, sürekli üzgün veya düşünceli bir ruh hali… Bunlar, çocuğun başa çıkmakta zorlandığı bir sorun yaşadığını gösteren işaretler olabilir. Böyle bir durumda anne ve babalar, öncelikle durumu anlamaya çalışmalı, çocuğu suçlamadan ona destek olmalı. Eğer tehdit veya şiddet içeren bir zorbalık söz konusuysa, gereken hukuki adımların atılması da göz ardı edilmemeli.
Siber zorbalık, gözle görülmeyen ama etkisi çok büyük olan bir tehlike. Bu yüzden çocukların ve gençlerin yalnız kalmaması, onlara destek olunması şart. Çünkü dijital dünya, ancak bilinçli ve güçlü bireylerle güvenli hale gelebilir.
Comments