Sağlıklı her anne baba, çocuğunun başarılı olmasını ister. Özellikle okul başarısı aileler için öncelikli konular arasındadır. Sınavlar ve sözlü notları ebeveynler için çocuklarının başarısını gösteren altın anahtarlardır. Sınav notuna göre çocuğa “başarılı” ya da “başarısız” etiketi yapıştırmak veliler arasında yaygın bir davranıştır. Bu bakış açısı kişiyi aksiyon almaya iter.
En temelde çocuğunuz bir sınavdan düşük bir puan aldı. Peki, neden böyle oldu? Yeterince çalışmamış mıydı? Ya da hazırlık sürecinde onu etkileyen farklı dışsal nedenler mi vardı? Çocuğunuz sınava hazırlık sürecinde kendini nasıl hissediyordu? Sınav notu onun için ne anlama geliyordu? Yüksek bir not almak çocuğunuzun dünyası için ne ifade ediyordu?
Açıkçası bunlar “başarılı” bir çocuk yetiştirmek için hayati sorulardır. Çocuğunuzu iyi/kötü sınav notu üzerinden değerlendirmek yerine durumu tüm şeffaflığıyla değerlendirmek çocuk için daha yararlı olacaktır. Böylesi bir iletişim ortamı çocuğunuzun da kendisine sorular yöneltmesine yol açar. Böylece neden çalışması gerektiğinin bilincinde olan çocuklar yetiştirirsiniz. Bu bilince sahip olan çocuklar bir dış uyarana gerek kalmaksızın eksiklerini gidermenin yollarını ararlar. “Başarısız” olduğu sınavda bilmediği şeyin ne olduğunu ve bunu nasıl öğrenebileceğini keşfetmek konusunda doğal bir istek duyarlar. Başarma isteğini içten gelen bir güdülenmeyle duyan çocuklar illa ki başarıyı yakalayacaktır. Çünkü bu yolda kendisine yardım etmeye çalışan öğretmenlerini ve ödev oyun ablalarını başarısızlığının somut varlıkları olarak görmek yerine takımın bir parçası olarak görmeye başlayacaktır.