Oyunlar çocukluk döneminin tartışmasız en eğlenceli kısmıdır. Çocukların her fırsatta oyuna yönelmeleri de bunun bir kanıtıdır. Bu keyifli aktiviteler çocuğunuzun psikolojik sağlığı açısından yararlı olduğu kadar zihni gelişimi için de destekleyicidir. Bir nevi, oyunları keyif veren mucizevi geliştiriciler olarak düşünebilirsiniz.
Özellikle grup halinde oynanan oyunlar çocukların karakter gelişimi üzerinde büyük etkiye sahiptir. Çocuklar bu oyunlarda aldığı görevleri ortak olarak yerine getirirler. Tek tek sahip oldukları becerileri birleştirip daha büyük bir güce dönüştürürler. Bunun anlamlı olabilmesi için belirli bir düzeni takip etmeleri gerekir. Burada ise devreye oyunların kuralları girer. Her oyunun kendine has normları vardır. Çocuklar böylelikle her yeni oyunda çizilen belirli ve genellikle katı sınırlar içerisinde nasıl başarılı olabileceklerini test ederler.
Grup oyunlarında grubun başarısı şahsi başarının önündedir. Böylelikle çocuklar bu türden oyunlarda bir bütünün parçaları olabilmeyi öğrenirler. Kazanan olabilmek için grup arkadaşlarının yeterliliklerini keşfetmeleri gerekir. Böylelikle çocuklarda dikkat becerisi aktive olur. Ayrıca grup oyunlarında zayıf takım arkadaşının eksiklerini tamamlayabilmek takım üyelerini birleştirir. Bu da çocuklarda yardımlaşmanın kişileri birbirine yaklaştırdığı fikrini oluşturur.
Nihayetinde çocuklar; oyunu kazanmak için takım arkadaşlarını ve onların yeterliliklerini tanımanın, bunları nasıl geliştirebileceğini bilmenin güçlü olmaktan daha yararlı olduğunu öğrenirler. Bu bilgiyi örtük bir şekilde yetişkin yaşamlarına aktarırlar. Böylelikle zorlanmadan bir takımın parçası olabilen insanlar olurlar. Bu beceri kişiye her yaşında, gireceği her ortamda gerekir. Bu açıdan bakıldığında grup oyunları pek de basit sayılmaz.