top of page

Çocukluk Çağı Kaygılarını Yönlendirmek

Çocukluk denildiğinde çoğu insanın aklına neşe dolu anılar gelir: Sokakta arkadaşlarla oynanan oyunlar, doyasıya kahkaha atılan anlar, kaygısızca geçen günler… Ama işin aslı öyle değil. Çocukluk, sadece eğlenceden ibaret değil. Büyümek, öğrenmek ve hayata adapte olmaya çalışmak, çocuklar için sandığımızdan daha zorlayıcı olabiliyor.


kaygılı çocuk

Her çocuğun, yaşına ve çevresine bağlı olarak farklı kaygıları var. Kimi okulda arkadaşlarıyla yaşadığı bir gerilimi içinde büyütüyor, kimi kardeşiyle olan rekabeti nasıl yöneteceğini bilemiyor, kimi de ebeveynlerinin ilgisini kaybetme korkusuyla yaşıyor. Dışarıdan bakıldığında küçük görünen bu meseleler, bir çocuğun dünyasında koca dağlar gibi durabiliyor.


Ebeveynlerin burada yapması gereken en önemli şey, çocuğun hislerini hafife almamak. “Abartıyorsun”, “Boşuna üzülüyorsun” gibi cümleler, kaygılarını daha da büyütüyor. Bunun yerine, çocuğun ne hissettiğini anlamaya çalışmak, duygularına alan açmak gerekiyor. Bir çocuk kendini anlaşılmış hissettiğinde, kaygısını daha kolay yönetebiliyor.


Tabii ki kaygıyı sadece konuşarak çözmek her zaman mümkün olmuyor. Çocuğun dikkatini dağıtacak, ona iyi gelecek aktiviteler de bu süreçte büyük bir destek sağlıyor. Sevdikleri bir oyun, sanat etkinliği ya da spor, ona hissettiklerini sağlıklı bir şekilde dışa vurma fırsatı tanıyabilir. Aynı zamanda ailece geçirilen kaliteli zamanlar, çocuğun kendini güvende hissetmesini ve özsaygısını tazelemesini sağlıyor.


Kaygı, hayatın doğal bir parçası. Çocuklar da tıpkı yetişkinler gibi zaman zaman korku ve endişe duyuyorlar. Önemli olan, bu duyguları bastırmak değil, doğru yönlendirmek. Çünkü iyi yönetilen kaygılar, çocuğu daha güçlü ve dayanıklı bir birey haline getiriyor.

Comments


bottom of page